Hz Ömer Hayatı – Kısaca – Özellikleri (r.a.)
Hz. Ömer (r.a.) Kureyş kabilesinin “Benû Adî” kolundan olup soyu Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in soyu ile birleşir. Hz Ömer hayatı boyunca adalet ile hükmetti. Onun hayatını kısaca sizler için derledik.
Hz Ömer (r.a.) Resül-i Ekrem (s.a.v.)’in doğumundan 10 sene sonra dünyaya gelmişti. İslamiyet ile şereflenmeden önce Müslümanlara pek eziyet ederdi. Nüfuzuyla, güç ve kuvvetiyle tanınmış bir yiğit olduğu için, onun Müslüman olması diğer Müslümanları güçlendirdi. İslam ile şereflendiği gün Kabe’ye giderek namaz kıldı. Diğer Müslümanlar da ilk defa o gün Kabe’de namaz kıldılar.
Medine’ye hicret edince, şehir merkezine bugün 3 km uzaklıkta bulunan Kuba’ya yerleşti. Gün aşırı Resûl-i Ekrem (s.a.v)’i ziyaret ederek bütün gün onun yanında kalırdı. Hz Ömer hayatı boyunca Medine’de Hz. Ebubekir (r.a.) ile birlikte Resülullah (s.a.v.)’in en büyük yardımcısı oldu. Onun katıldığı bütün savaşlarda bulundu. Kızı Hafsa’yı onunla evlendirerek Hz. Peygamber (s.a.v.)’in kayınpederi olma şerefini elde etti. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)’i o kadar derin bir muhabbetle severdi ki, onun vefat ettiğini duyunca büyük bir şoka girdi.
Hz Ömer hayatı süresince son derece doğru ve isabetli düşünürdü. Henüz hakkında vahiy gelmeyen 15-20 önemli konuda Hz. Peygamber (s.a.v.)’e başvurarak o hususlarda âyet indirmesi için Allah Teâlâ’ya dua etmesini istedi. Bazen da o konulardaki kanaatini Hz. Peygamber (s.a.v.)’e arz etti. Hz. Ömer (r.a.)’ın açıklık getirilmesini istediği hususlarda âyetler nâzil oldu. Hakkında âyet nâzil olan bu konulara, “Ömer’in âyete uygun görüşleri” anlamında “Muvâfakât-i Ömer” denmiştir.
Hz Ömer Hayatı ile Halifeliği (r.a.)
Hz. Ebubekir (r.a.)’ın vefatından sonra Hz Ömer hayatı müddetince İslamın ikinci halifesi oldu. İran, Irak, Suriye, Mısır topraklarını İslâm ülkesine kattı. Kudüs, Azerbaycan, Ermenistan, Horasan, İskenderiye onun zamanında fethedildi. Basra, Kûfe, Musul gibi büyük şehirleri kurdu. Eşsiz adalet anlayışıyla, dünya tarihinde benzeri görülmeyen adalet örnekleri verdi. Yardıma muhtaç olan herkese maaş bağladı. Devlet idâresinde önemli yenilikler yaptı. İdari, adli, mali ve askeri teşkilat kurdu. İslamın, Kur’ân-ı Kerîm’in ve İslami ilimlerin daha geniş muhitlere yayılması için faaliyet gösterdi. İslamiyet’i uzun yıllar boyu bizzat Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)’den öğrenmesi sebebiyle İslam hukukunun birçok meselesinde şahsi görüşleri vardı.
Hz Ömer’in Kişiliği (r.a.)
Hz. Ömer (r.a.) sert tabiatına rağmen pek mütevazı bir insandı. Yamalı gömlek giyer, dul kadınların evine sırtında su taşır, çıplak döşemede yatıp uyur, develeri kendi eliyle kaşağılayıp* temizlerdi. Hz Ömer hayatı içerisinde halifeliği süresince geceleri sokak sokak dolaşır, herkesin şikayetini dinler, halkın dertlerine çözüm getirirdi. Çok güzel konuşur, hikmetli sözler söylerdi. Mert ve doğru sözlü olanları sever, kendini tenkit etseler bile onlara gücenmezdi.
Hz Ömer’in Adaleti (r.a.)
Halka hitap ettiği bir gün, yanlış işler yaparsa kendisine nasıl davranacaklarını sormuştu. Cemaatten biri hemen ayağa kalkarak:
– Seni kılıcımızla doğrulturuz, demişti.
Hz. Ömer (r.a.) adamın cesaretini denemek için:
– Benim hakkımda böyle konuşmaya nasıl cüret ediyorsun? diye sormuş, o adamın gözünü kırpmadan:
– Evet, bu sözleri senin hakkında söylüyorum, demesine pek sevinmiş ve:
– Allah’a şükürler olsun ki, yanlış yola sapacak olursam, halkımın içinde beni kılıcıyla doğrultacak kimseler var, demişti.
Hz. Ömer (r.a.) hicretin 24. yılında Zerdüşt bir köle tarafından şehit edildi ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ayakları dibine gömüldü.
Allah ondan razı olsun. Şefaatlerine bizleri nail eylesin. Onun adaleti ile hükmedebilmeyi bizlere nasip eylesin. Amin