Gelibolu Gezi Planı Örneği
Tarihe altın harflerle kazınan Çanakkale Zaferini yerinde müşahede etmek için Gelibolu Gezi Planı Örneği hazırlamazsak hep bir eksikliğini hissederdik. Şüphesiz ki her Türk evladının içinde Çanakkale Zaferinin ayrı bir yeri vardır. Her gencin mutlaka gezip görmesi gereken bir yerdir Gelibolu. Bu gezi rotasını Çanakkale Şehitlik Turu olarak takip edebilirsiniz. Aynı zamanda rotaya Gelibolu gezilecek yerleri de ekledik.
Gelibolu Gezi Rehberi İstanbul’dan gelenlere göre başlamış olup Çanakkale merkezden gelecek olanlar Kilitbahir veya Eceabat’tan başlayabilirler. Aşağıda, Yazı İçeriği bölümünde Gelibolu Şehitlik Turu boyunca anlatacağımız yerleri başlık halinde görüp gezinebilirsiniz.
Gelibolu Gezi Planı Örneği boyunca gidilecek tüm yerleri yazımıza eklemeye çalıştık. Bu yüzden zamanınıza göre yerleri seçip Gelibolu Gezi Rotanızı oluşturmanızı öneririz. Ayrıca geziye gitmeden 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Mehmet Akif’in Çanakkale Şehitlerine Şiirini anlattığımız yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Çanakkale Şehitlikleri Gezi Haritası
Yazımız boyunca Çamlıca Yayım Basın tarafından hazırlanan Çanakkale Şehitlikleri Gezi Haritası‘ndaki rotayı takip edeceğiz. Sizler de Gelibolu Şehitlik Turuna çıkmadan önce bu şehitlik haritasını çıktı alabilirsiniz. Ya da Çamlıca’nın hazırladığı Dur Yolcu Şehitler Diyarı Çanakkale kitabını satın alabilirsiniz. Kitap içerisinde Çanakkale Şehitlikleri Gezi Haritası hediye olarak verilmektedir. (Büyük boyutta görmek için görsele tıklayınız)
Bolayır: Rumeli Fatihi’ni Ziyaret (Gelibolu Gezi Planı Örneği No.1)
Gelibolu Gezi Planı Örneği yazımızda ilk durağımız olan Bolayır, Rumeli Fatihi Gazi Süleyman Paşa‘nın türbesini barındırmakla büyük bir önem taşıyor. Ecdat Osmanlı’nın Rumeli’ye yani Avrupa kıtasına ilk adım attığı ve fethettiği yer Gelibolu’dur. Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa, yanındaki gazilerle beraber 2 Şubat 1354 tarihinde Çimpe Kalesini fethederek Trakya genişlemesini başlattı. Aslında İstanbul’un fethinden tam 100 sene öncesi fethin ilk adımı atılmış oldu.
Süleyman Paşa Bolayır’da atından düşüp vefat ettiği için atı ile beraber buraya defnedilmiştir. Ayrıca aynı mezarlıkta Vatan Şairi Namık Kemal‘in de mezarı bulunmaktadır. Ayrıca Saros Körfezine neredeyse tamamen hakim bir parkı barındıran bu yerde sabah kahvaltınızı manzara eşliğinde yapıp yolunuza devam edebilirsiniz.
Dipnot: Bursa Yenişehir ve Çanakkale merkezde de Gazi Süleyman Paşa Türbesi bulunmakla beraber bu iki yer mezarı değil makamı olarak yaptırılmıştır. Asıl mezarlık burada, Bolayır meydandaki mezarlığındadır. Anayola çok yakın mesafede olan bu türbeyi zamanı olanlar mutlaka ziyaret edip Gazi Süleyman Paşanın ruhuna bir fatiha okuyup hediye etmelidir.
Konum: Gazi Süleyman Paşa Türbesi (Namık Kemal’in mezarı da aynı yerdedir)
Gelibolu Merkez: Bayraklı Baba ve Yazıcızade Türbeleri (No.2)
Bolayır’dan sonra Gelibolu merkeze geldiğimizde Gelibolu Gezi Planı Örneğinde ziyaret edilmesi gereken 4 önemli yer mevcut. Birincisi Yazıcızade Camii ve Türbesi. Bu türbede iki Allah dostu kardeş olan Ahmed-i Bican ve Mehmed-i Bican Hazretleri yatar. Tasavvuf eğitimini Hacı Bayram-ı veli Hazretlerinden almakla Bayramiyye tarikatına mensupturlar. En bilinen iki eseri Muhammediyye ve Envaru’l Aşıkîn eserlerdir. Mehmed-i Bican hazretleri 11 bin beyitlik Muhammediyye adlı eserinin yazış sebebi bizzat kendisi “Rüyamda bu cihanın aydınlatıcısı emrettiği için yazdım” demiştir.
İkinci olarak, aslen Bursa Karacabey’li olan Karaca Bey, nam-ı değer Bayraklı Baba türbesini ziyaret edebilirsiniz. Rivayete göre bir savaş esnasında asker olan Bayraklı baba, düşmanın galebe çaldığı bir anda şanlı bayrağımızı vermemek için bayrağı parça parça yutar. Ardından düşman bozguna uğrar ve Bayraklı Baba’ya bayrağın nerede olduğu sorulur. Bayraklı Baba da durumu anlatır fakat ona kimse inanmaz. Bunun üzerine karnını delerek bayrak parçalarını gösteren Bayraklı Baba’nın son vasiyeti mezarından bayrağın eksik olmamasıdır. İşte bu yüzden mezarında büyüleyici bir bayrak manzarası bulunur.
Bayraklı Baba türbesinin az ilerisinde ise Dünyanın sayılı Açık Hava Camilerinden olan Namazgah (Azepler Camii) bulunur. Bu cami Azep Erleri (Deniz Askerleri) sefere çıkmadan önce toplanıp ibadet ve namazlarını yaptığı yerdir. Yaza denk gelen Ramazan aylarında burada teravih namazı kılınmaktadır. Ayrıca Boğaza hakim bir tepede olduğundan eşsiz bir manzarası mevcuttur.
Son olarak, zamanı olanlar için kendisi tarafından yaptırılan ve günümüzde Gelibolu’da ibadete açık en büyük camii olan Gazi Süleyman Paşa camisi ziyaret edip namaz kılabilirsiniz.
Konumlar: Yazıcızade Camii ve Türbesi, Bayraklı Baba Türbesi, Namazgah (Azepler Camii), Gazi Süleyman Paşa Camii
Seyyar Hastane: Akbaş Şehitliği (No.3)
Anayolun hemen kenarında bulunan Akbaş Şehitliği, savaş esnasında yaralanan Mehmetçiklerin ilk tedavi altına alındığı seyyar hastane konumundaydı. Hafif yaralı Mehmetçikler burada tedavi edilirken ağır yaralı olan ise Akbaş Limanı‘ndan İstanbul’da hastaneye çevrilen Selimiye Kışlası‘na gemiler ile gönderilmekteydi. Ayrıca savaş müddetince askerlerimizin ana ikmal noktalarından biri olan bu yer, İstanbul’dan gemilerle gelen sevkiyatın indirildiği merkezlerden biriydi. Yol kenarındaki bu şehitliğin peyzaj ve düzeni güzel olmakla beraber asıl şehitlik bu anıt mezarlığın karşısından Yalova Köyü mevkiine giden yolun 25. metresinde yer almaktadır.
Konum: Akbaş Şehitliği (Anıt Mezarlığı)
Eceabat (No.4)
Gazi Süleyman Paşa, Gelibolu’nun fethinden sonra en güvendiği beylerinden Ece Yakup Bey‘i bu bölgeyi fethetmekle vazifelendirmiştir. Burayı fethetmesiyle imar çalışmaları yapan Ece Yakup Bey, bu beldeyi kendi ismi ile şereflendirmiştir ki Eceabat Ece Bey’in imar ettiği şehir manasına gelmektedir.
İçerisinde Tarihe Saygı Parkı (Minyatür şeklinde çeşitli sahneler canlandırılmış) ve tarihi yarımadada pek çok yerde bulunan Seyit Onbaşı Anıtını barındıran ve şehir merkezi konumunda olan Eceabat, vakti ve ihtiyacı olanlar için durulması gereken yerlerden bir tanesi. Zira Gelibolu Gezi Planı Örneği boyunca artık şehir merkezi gelmeyecek, zincir marketlerden ziyade büfe ve bakkaliye tarzı yerlerden ihtiyaçlarınızı karşılayacaksınız.
Konumlar: Tarihe Saygı Parkı, Seyit Onbaşı Anıtı
Deniz’in Kilitlendiği Yer: Kilitbahir Kalesi ve Dur Yolcu Silueti (No.5)
Çanakkale Boğazı’nın en dar yeri olması sebebiyle Deniz’in Kilitlendiği Yer manasına gelen Kilitbahir Kalesi, ceddimiz Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri tarafından boğazın iki tarafına yapılan kalelerden bir tanesidir. Böylece boğazın geçişi her iki kaleden atılan toplarla kontrol altına alınmış, izinsiz bir geminin geçmesi imkansız hale gelmiştir.
Kaleye giriş ücretli olup vakti olmayan okurlarımızın kalenin etrafında gözlemini yapabilirler. Ayrıca Kilitbahir’e gelmeden yolun sağ kısmında Dur Yolcu Silueti bulunmakta olup isteyen okurlarımız müsait bir yerden siluete bakabilirler.
Konumlar: Dur Yolcu Silueti (Dağ Yamacında), Kilitbahir Kalesi
Hamidiye ve Namazgah Tabyası (No.6)
Kilitbahir Kalesi’ni yürüyerek geçtikten sonra Hamidiye tabyasına gelmeden ve savaşın kilit noktalarından olan Namazgah Tabyası da görülmesi gereken yerlerden. Savaşın ana merkezlerinden olması sebebiyle çokça taarruz alan Namazgah tabyasının içi şu anda müze gibi kullanılmakta olup içerisinde çeşitli canlandırmalar mevcuttur. Tabyaların bulunduğu ortam gerçekten de tarih koktuğundan en azından oralarda bulunup yaşanılanları hayal etmek gerektiği kanaatindeyiz.
Namazgah Tabyasını ziyaret ettikten sonra Gelibolu Gezi Planı Örneğimizde ileride sağ üstte yer alan Hamidiye Tabyası, adından malum olacağı üzere Sultan İkinci Abdülhamit Han Hazretleri tarafından yaptırılmıştır. Hatta kendisine Çanakkale düşüyor diyenlere, “Çanakkale geçilmez, zamanında ceddim ve benim yaptırdığım müstahkem tabyalara dokunmadıysanız eğer!” şeklinde cevap vermiştir. Tabya bugün ziyarete kapalı olsa da gezilip görülmesi gereken yerlerden olduğu kanaatindeyiz.
Konumlar: Namazgah Tabyası, Rumeli Hamidiye Tabyası.
Mecidiye Tabyası ve Koca Seyit Anıtı (No.7)
Hamidiye tabyasının 300 metre ilerisinde yer alan Mecidiye Tabyası, Seyit Onbaşının 270 kiloluk topunu tek başına kaldırdığı yer olarak ifade edilmektedir. Bundan dolayı az ilerisinde sahilde Koca Seyit Anıtı yer almaktadır.
Konumlar: Mecidiye Tabyası, Koca Seyit Anıtı
Havuzlar Şehitliği Anıtı (No.8)
Büyük çınar ağaçlarının gölgesinde, deniz kıyısında yer alan bu anıt Kerevizdere bölgesinde şehit düşen askerlerimiz için yapılmıştır. 21 Haziran 1915 tarihinde yapılan Kerevizdere savaşında şehit düşen yaklaşık 5000 askerimizin buraya defnedildiği ve daha sonraki savaşlarda bu mevkilerde şehit düşen askerlerimizin kemikleri toplu olarak buraya defnedildiği ifade edilmektedir. Anıt mezarın hemen karşısında dinlenmek isteyenler için mesire alanı ve piknik masaları mevcuttur.
Konum: Havuzlar Şehitliği Anıtı
Soğanlıdere Şehitliği (No.9)
Savaş esnasında kurulan hastanelerde şehit olan askerlerimizin defnedildiği yer olan bu şehitliğin üst kısmında anıt, alt kısmında ise gerçek şehitlerimizin olduğu mezarlık bulunduğu nadir yerlerden bir tanesidir. Hatta yağmur yağdığı vakit kemiklerin gün yüzüne çıktığı ifade edilmektedir. Şehitlerimizin yattığı bu güzide mekana uğrayıp bir Fatiha okumadan geçilmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Zamanı olanlar, bu şehitliğe gelmeden az geride bulunan Soğanlıdere Hava Şehitliğine de ziyaret edebilirler.
Konumlar: Hava Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği ve Anıtı.
Şahindere Şehitliği (Gelibolu Gezi Planı Örneği No.10)
Gelibolu Gezi Planı Örneği yazımızın bu kısmında, tespit edilen gerçek şehitliklerden olan Şahindere Şehitliğini inceleyeceğiz. Alt kısmında 132 adet kabalak taşı ile şehitler anılırken üst kısımda gerçek kabristanlık bulunmaktadır. Bu şehitlikte ismi tespit edilen yaklaşık 2000 şehidimizin yattığı ifade edilmektedir.[1]
Konum: Şahindere Şehitliği.
Alçıtepe Köyü & Alçıtepe ve Bakı Terası & Fevzi Çakmak Anıtı (11, 12, 13)
Eski ismi Kirte olan bu köy Gelibolu savaşlarının meydana geldiği bir mevkidedir. Sargıyeri, Zığındere, Seddülbahir, Kirtederesi, Kanlıdere, Kerevizdere ve Domuzdere muharebe sahalarının tam ortasındadır. Bu yüzden Osmanlı kumandanları tarafından istihkam edilmiştir. Türkiye’nin ilk özel müzesi olan ve içerisinde savaştan kalan hatıraların sergilendiği Salim Mutlu Müzesi de bu köydedir. Ayrıca Gelibolu Gezi Planı Örneği boyunca bu köyde ihtiyaçlarınızı karşılamak için birkaç büfe bulunduğundan ihtiyacınızı karşılayıp mola verebilirsiniz.
Köye ismini veren tepe de köyün yaklaşık 1.5 km ilerisinde yer almaktadır. Ayrıca burada Alçıtepe Bakı Terası da bulunmakta olup manzara eşliğinde güzel bir hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz.
Fransızlar, Alçıtepe’nin eteği olan Kerevizdere‘den hücum ederek bu tepeyi almaya çalışmış, fakat 5. Kolordu Kumandanı Tuğgeneral Fevzi Çakmak ve kahraman Mehmetçik sayesinde Fransızlar bozguna uğratılmıştır. Özellikle 1. Tabur Kumandanı Binbaşı Lütfü Bey 11 Temmuz 1915 günü “Yetiş Ya Resulallah, Kitabın Elden Gidiyor!” diyerek sadece iki alay Mehmetçikle beraber Fransızlara saldırarak Alçıtepe’yi düşmekten kurtarmıştır.
Konumlar: Alçıtepe Köyü, Alçıtepe Bakı Terası, Salim Mutlu Müzesi, Fevzi Çakmak Anıtı
Efendimiz’in (s.a.v.) karşıladığı Subay: Yrb. Hasan Bey ve Şehitliği (14)
Çanakkale Savaşı hadiselerinin şüphesiz en duygusalı olan Yarbay Hasan Bey’in şehit edilmesi olayı ecdadımızın merhametinin dağa taşa sığmadığının en büyük göstergelerindendir. O ki, şehit olmadan önce Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onu karşılamıştır.
Fransızların bitmek bilmeyen kanlı saldırıları esnasında yine ağzının payını alan ordusu zırhlı gemilerine geri çekilmiş, yaralılar toplayıp tedavi etme işi ise her zamanki gibi Osmanlı askerlerine kalmıştı. Bu olaya bizzat nezaret eden Yarbay Hasan Bey, yaralı taklidi yapan bir Fransız askerinin sakladığı kamasını göğsüne saplamasıyla oluk oluk kanları akması bir oldu. Bunun üzerine etrafına toplanan askerleri, “Ne olur Kumandanım, siz ölmeyin biz ölelim, ne olur Kumandanım!” diye feryad-ü figan ettikleri esnada Yarbay Hasan Bey’in şu son sözü şehitlik mertebesinin yüksekliğini bizlere anlatıyor:
-“Niçin zahmet ettiniz Ya Rasulallah!”
Bu hadiseye tanık olan o zamanın teğmeni, şimdinin Orgenarali Muzaffer Alankuş yıllar sonra onu gömdükleri yeri bularak buraya bir anıt mezar yaptırdı. Bizlere düşen ise bu anıt mezarı ziyaret edip bize bu vatanı hediye eden başta Şehit Yarbay Hasan Bey gibi diğer bütün şehitlerimize birer fatiha okuyup hadiselerden ders çıkartmaktır.
Konum: Yarbay Hasan Bey Şehitliği
Çanakkale Şehitler Abidesi: Bir Destandı Çanakkale! (15)
Gelibolu Gezi Planı Örneği yazımızın buraya kadar olan kısmında pek bir şey demeden devam ettik fakat burada birkaç kelam etmeden duramayacağım. Belki bazı okurlarımız itiraz edecektir amma, olsun. Ancak tatlı ve yerinde müzakerelerle millet olarak kendimizi geliştirebileceğimiz kanaatindeyim.
Mevzumuza gelecek olursak, öncelikle size sormak isterim. Köşeli, düz ve 4 kolona sahip bu yapı, ecdadımızın hangi özelliğini anlatmaktadır? Daha önce ecdadımızın hangi eserinde böyle bir üslup vardır? Hiçbirinde yoksa, Çanakkale Zaferi ile alakalı neyi temsil etmektedir? Gelibolu muharebelerini mi? Şehit düşen Mehmetçikleri mi?
İngilizler işgal döneminde başlattıkları abide ve mezarlıklarını Lozan Antlaşmasıyla 30’a çıkardılar. Fransızlar 1. Dünya Savaşı esnasında Seddülbahir’de bir mezarlık inşa ettirdiler. Yeni Zelandalılar 1919 yılından itibaren şehitlik ve abidelerini oluşturmaya başladılar. Fakat bizde 1954 yılında temeli atılmaya başlanan bu abide ancak 1960 yılında ziyaret açıldı. Yenik düşen kuvvetler bütün bunları yaparken, zafer kazanan bizler aradan geçen onca sene içerisinde niçin bir adım atmadık? Ve atılan adım neticesinde niçin böyle bir yapı ortaya çıktı? Çanakkale ruhu geçen bunca senelerde niçin unutturulmaya çalışıldı? Soruların cevabını siz kıymetli okurlarımıza bırakırken mevzumuza devam ediyorum.
Çanakkale Şehitlik Turu rotasında Hisartepe denilen mevkiye inşa edilen bu yapı 41.7 metre yüksekliğinde ve 25 metre genişliğindedir. Yapıyı tasarlayan İTÜ öğrencileri, Roma döneminde kullanılmaya başlayan zafer takı formunun yorumlanmış hali olduğunu söylemiştir. Yapının diğer tarafında şehitlik bulunmaktadır. Abidenin ön tarafındaki boş kısmında gül bahçesi vardır ve Mehmetçiği temsil etmektedir.
Morto Koyu: Fransızların ‘Mortu’ (ölümü), Osmanlının Dirilişi
Fransızların Alçıtepe’yi hedefleyip denizyollarına hakim olmak için saldırıları başlattığı koy olan bu alan Abide’yi arkamıza aldığımızda sağ tarafımızda kalmaktadır. Öyle olacak ki Fransızlar, çok fazla zayiat verdiğinden bu koya Ölüm manasına gelen “Morto” adını vermişler. Onlar için ölüm bizim için ise Diriliş koyudur!
Bugün Morto koyu sırtlarına yayılmış Fransız mezarlığı 1930 yılında Fransızlar tarafından yaptırılmıştır. Açılış törenindeki Orgeneral bir savaş hatırasını ağlayarak şöyle nakletmiştir.
“O gün Osmanlılardan birkaç siperi geri almıştık. Siperlerde durum tespiti yapıyordum. Bir Osmanlı askeri gömleğinden parçalar yırtıp bir Fransız askerinin yarasını tedavi etmeye çalışıyordu. ‘Az önce öldürmek istediğin kişiyi şimdi neden yaşatmak istiyorsun?’ diye merak içinde sordum. ‘Biz savaşta da olsa kadına, çocuğa, yaşlıya, aman dileyene silah kullanmayız. Bu asker süngü darbemle yere düştü. Düşerken cebinden çıkarttığı bir resimde karısı ve çocukları vardı. Ben öksüz büyüdüm, geride bekleyenim yoktur. Bari onun bekleyenleri ona kavuşsun!’ dedi. Adeta şok olmuştum. Osmanlı askerinin gömleğinin altındaki yaraya baktık ki diğerinden daha ağır yaralı. Az sonra ikisi de vefat ettiler. Onları aynı yere gömdürdüm!”
Konum: Çanakkale Şehitleri Abidesi
İlk Şehitler Abidesi – Seddülbahir (16)
Çanakkale savaşında ateşin ilk düştüğü yer Seddülbahir olmuştur. Avrupa Birleşik Ordusu en büyük cephaneliğimiz olan Ertuğrul tabyasına 3 kasım 1914 sabahı bombalar yağdırmıştı. Nice şehitlerimizin kanı buradaki toprakla bir olmuştur fakat burayı ziyaret edenlerin çoğu bunu bilmeden devam etmektedir. Peki sadece onlar mı unutuldu? Düşmana geçit vermeyen nadide toplarımızdan biri liman kıyısında asfaltın altında gömülü. Bir diğeri de İlk Şehitler Anıtı bahçesinde toprağa gömülerek unutulanlar arasında. Bir de köyün kuzeyinde tarlalar için de top bataryamız var fakat resmen çürümeye terk edilmiş durumda. Şüphe yok ki bunlar Avrupalılara ait olsaydı cam fanus içerisinde sergilerlerdi.
Nice yürekli Osmanlı subayı dururken nereden estiyse, 25 Mart 1915’te Türk Subayların başına 5. Kolordu Kumandanı olarak ve tam bir Başkumandan yetkisiyle Alman General Limon Von Sanders getirildi. Hiçbir Alman subayını bilmezken, adını anaokulundaki bebelerimizin bile bildiği L.V. Sanders, Osmanlı Subaylarının yaptığı bütün savunma planlarını değiştirerek alt üst etti.
Düşmanı çıkartma bölgelerinden değil, adeta içeri girip mevzilensinler diye 25-30 km içeriden savunmayı tercih etti. Ordumuzun bir kısmına da 100 km öteye, Bolayır’a yedeğe çekti. Bir mermi bile atılmayan Geyikli-Ezine bölgesinde iki tümenimiz beklerken Arıburnu cephesinde sadece bir tabur askerimiz vardı. Cepheye 25 Mart 1915’te gelen Yarbay M. Kemal’in 19. Tümeni de savaş sahasından 15 km geride Bigalı köyünde yedekte bekliyordu. Yani L.V.Sanders’in savunma anlayışı tam bir felaketti. Mehmetçik resmen ölüme terkedilmişti.
Seddülbahir bölgesinin kısaca anlatımından sonra ilk saldırı gününde cephaneliğin patlaması sonucu şehit düşen 5 Subay ve 81 erimiz anısına 1986 yılında İlk Şehitler Anıtı yaptırıldı. Ne yazık ki yönlendirme tabelalarının eksikliğinden dolayı asıl şehitlik yeri olan kale kapısının girişindeki bölge ise unutulmaya yüz tutmuş durumda.
Konum: İlk Şehitler Anıtı, Seddülbahir Cephane Şehitliği
Ezineli Yahya Çavuş – Ertuğrul Tabyası – Tekke Koyu (17, 18, 19)
L.V. Sanders’in dahiyane (!) taktiği sonucu kıyıya kesimlerinde çok az askerimizin kaldığı yerlerden biri de Ezineli Yahya Çavuş’un bulunduğu Ertuğrul Tabyasındaki birliğimizdi. 25 Nisan 1915 günü işgalci kuvvetler ağır bombardımana başlamıştı. Ardından Anzak askerleri kumsala oturtulan gemiden kara harekatına başlamıştı. Ezineli Yahya Çavuş ise sadece 64 kişiden oluşan askerlerini çok iyi bir taktikle hilal şeklinde 35-40 metre aralıklarla mevziiye yerleştirmişti. Yahya Çavuş askerlerine düşman iyice yaklaşıncaya kadar beklemelerini, kendisi emir verdikten sonra var gücüyle tüfeklerine sarılmalarını emretmişti. Böyle düşman askerleri ile askerlerimiz arasındaki mesafe kısaldığından gemiden top atışı kesilmiş olacak ve dört bir yanından mermi yağmuruna tutulan Anzaklar neye uğradıklarını şaşıracaktı. Nitekim öyle de olmuştu. İyice yaklaşana kadar kimsenin kalmadığını düşünen Anzak askerleri bir anda mermi yağmuru başlayınca üzerine bir tümen askerin geldiğini zannettiler. Böylece geri çekilmek zorunda kaldılar.
Bu şekilde 3 alay yani 6000 düşman askerini bir gün oyalayabilen Ezineli Yahya Çavuş ve askerlerine nihayet gerideki ordu yardıma gelebilmişti. Ancak 64 askerimizden 61’i şehit olmuş, Yahya Çavuş ile beraber geriye sadece 3 askerimiz kalmıştı. İşgalci kuvvetler ise sahile 3000 kadar askerinin cesedini sermişti. Yahya Çavuş ise “Yine şehit olamadım, anamı şehit anası yapamadım!” diyerek kumandanına sitayişte bulunuyordu.
Yine bu çarpışmaların yaşandığı yerde irili ufaklı beş koylardan biri Ertuğrul Koyu diğeri de Tekke Koyu’dur. Ziyaretiniz esnasında Gelibolu Gezi planı örneği yazımızda bahsettiğimiz bu koyları tepeden inceleyebilirsiniz.
Konumlar: Yahya Çavuş Şehitliği, Ertuğrul Tabyası, Tekke Koyu
Sargıyeri Şehitliği (Gelibolu Gezi Planı Örneği No. 20)
Gelibolu Gezi planı örneği yazımızda buradan rotamızı kuzeye doğru çeviriyoruz fakat sonraki durağımız olan Sargıyeri şehitliğine geri dönmeden gitmek isteyenler çetrefilli ve stabilize olmayan bir yoldan gitmek zorunda (Haritada kesik çizgi ile işaretli). Onun içi geri dönüp asfalt yolu tercih etmeniz tavsiye ediyoruz.
Tarihler Haziran 1915’i gösterdiğinde bir günlük iş olarak gördükleri Çanakkale’nin aylar sonra bir adım dahi ilerleyemeyen düşman kuvvetlerinin sabrı taşmıştı. Bu yüzden insanlıktan çıkacak ve harp kurallarını çiğneyerek zehirli gaz kullanacaklardı. Ancak onların bir planı varsa Cenab-ı Hakk’ın da planları vardı. Nitekim o gün rüzgarın ters esmesiyle kendi gazlarında boğulmuşlardı.
Düşman kuvvetlerinin bir diğer insanlık dışı hareketi ise Zığındere’yi bombalamak olmuştu. Zığındere’de düşman-dost ayırt etmeksizin yaralı askerler ilk tedavilerini görüyordu. Yaklaşık 50.000 askerin tedavi edildiği Zığındere’ye 28 Haziran 1915 gecesi bombaların yağmasıyla 18.000 yaralı askerimizin bedenleri parçalanmıştı. Kafa, kol, gövde, bacağın vadilere sağanak sağanak yağdığı yer işte burasıydı.
Şehitliğe girişte sol tarafta bulunan çam ağacı bile işlenen bu insanlık suçundan o kadar hicap (utanç) duyacak ki kıvrım kıvrım kıvrılmıştı. Kendisini yok etme pahasına büken bu ağaç botanik ilminin hangi dalına konu edilebilirdi?
Konumlar: Sargı Yeri Şehitliği
Kabatepe Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi (No.21)
İçerisinde pek çok çatışmanın canlandırıldığı bu müze, kimi zaman kalabalık olsa da vakti müsait olanlar için gezilmesi gereken bir müzedir. Girişin ücretli olduğu bu müze 8600 metre kare kapalı alana sahiptir. Gelişen teknoloji sayesinde simülasyon tekniklerini kullanarak 11 canlandırma odası oluşturulmuş olup bunların ikisinde üç boyutlu gösterim yapılırken üçünde de hareketli platformlar kullanılmaktadır. Ziyaretçilerine toplamda 63 dakikalık gösterim sunan bu müze salı günleri kapalı olup müzeye rezervasyon ile giriş sağlanmaktadır.
Konum: Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi
Mehmetçiğe Saygı Anıtı (No.22)
Savaş esnasında Anzaklara kaptırılan Albayrak Bayırı sonradan çetin bir mücadele ile geri alınmıştı. Bu mücadelen kaçarken İngiliz Yüzbaşı bir yaralı halde bir çukura düşmüş halde feryad-u figan ediyordu ancak askerlerinden kimse aldırış etmeden kaçmaya devam etmişti. Bu feryada daha fazla dayanamayan bir Mehmetçik hiç aldırış etmeden mezisinden çıkmış, Yüzbaşıyı kucağına alarak düşman mevzisine bırakmıştı. Şaşkınlık içinde kalan Anzak askerleri sessizliğinin yerini bir anda alkış almıştı.
İşte dünya tarihinde izine rastlanmamış olan bu hadise Çanakkale Savaşı‘nın da bir simgesi haline gelmiştir. Peki bu olay bir masaldan mı ibaretti? Elbette hayır. Bu hadiseyi Kanlısırt’a yapılan Avustrulya mezarlığının açılışında o anın Avustrulya Genel Valisi, savaşın Üsteğmeni olan L.Casey’in bizzat kendisi nakletmişti.
Konum: Mehmetçiğe Saygı Anıtı
Karayörük Deresi Şehitliği (No.23)
Gerçek şehit kabristanlıklarından birisi olan bu şehitlik 16. Tümen 48. Alay’ın cephesidir. İsmi tespit edilebilen 1153 şehidimizin yattığı bu yere vakti müsait olanların uğramasını tavsiye ederiz.
Konum: Karayörük Deresi Şehitliği
Kanlısırt (Gelibolu Gezi Planı Örneği No.24)
Çanakkale savaşlarının boğaz boğaza en kanlı geçtiği yerlerden biri olan buraya savaştan sonra Kanlısırt ismi verilmiştir. Kanlısırt, Anzakların ulaşabildiği en uzak nokta olarak tarif edilmektedir. O kadar kanlı bir savaş yaşanmıştır ki, komutanlar arasında diğer savaşlarda “Kanlısırt kadar kötü” tabiri kullanılagelmiştir. Gelibolu yarımadasının en dar yerinde bulunan bu mevkiide arazi yapısının müsait olmamasından dolayı çokça lağım savaşı yapılmıştır.
Konum: Kanlısırt
Yarbay Hüseyin Avni Bey Mezarı (No.25)
Çanakkale deyince aklan gelen unsurlardan bir tanesi de 57. Alay’dır fakat 57. Alay’ın kumandanı kimdir diye sorulduğunda çoğu kişi bilmez. İşte şehit olana kadar bu yüce alayın tek kumandanı Yarbay Hüseyin Avni Bey olmuştur.
Konum: Yarbay Hüseyin Avni Bey Mezarı
Çataldere Şehitliği (No.26)
13 Ağustos 1915 günü, Ramazan Bayramının birinci gününe denk gelmişti fakat Mehmetçik çok üzgündü. Çünkü ilk defa Bayram namazını eda edemeyeceklerdi. Mevziyi de bırakamazlardı, zira düşman yoğun bir şekilde saldırıyordu. Sabah olduğunda herkes umutsuz bir şekilde beklerken bir anda Cenab-ı Hakk’ın lütuf ve inayetiyle bir mucize gerçekleşiyordu. Yazın ortası olmasına rağmen çok yoğun bir sis mevzileri kaplamıştı. Bunu gören Yarbay Hüseyin Avni Bey hemen alay imamını çağırttı ve bayram namazını kıldırmasını emretti. Çok şükür, namazlar kılınmıştı fakat daha bayram çorbasını içmeden düşman saldırıya başlamıştı.
İşte bu olayın şahitleri olan 57. alay’ın bir kısmı, 1. alay, 5. alay, 6. alay ve 27. alayın aziz şehitleri bu şehitlikte yatmaktadır.
Konum: Çataldere Şehitliği
Kesikdere Şehitliği (No.27)
Çanakkale Şehitlik Turu yazımıza devam edelim. 27, 57, 18 ve 24. alaya ait aziz şehitlerimizin naaşını barındıran bu şehitliğin diğer bir önemli noktası da mektepli Mehmetçiklerin naaşlarını barındırmasıdır. L.V. Sanders’in Esat Paşa’ya rağmen inatla 5 tümenimizi birden burada taarruz yaptırması sonucu da pek çok şehidimizin alelacele gömüldüğü yerdir burası. Zamanla unutulan bu şehitlerimiz, orman yangını ve yağan yağmurlar neticesinde şehitlerimizin kemikleri ortaya çıkmış ve 2006 yılında Kocaeli Belediyesi tarafından günümüzdeki şehitlik yaptırılmıştır.
Konum: Kesikdere Şehitliği
Tarihte Tek Alay: 57. Alay Şehitliği (No.28)
Muazzam derecede yiğitçe savaşan öyle bir alay düşünün ki, savaştan sonra tek bir ferdi bile hayatta kalmasın… Tarihte tek olan bir alay o; 57. Alay! O alayın da tek bir kumandanı var; Yarbay Hüseyin Avni Bey! İşte burası da böyle şanlı bir alayın anısında yaptırılan bir mezarlık.
Türk harp tarihinde yere düşen tek sancak olarak da 57. Alayın Sancağı olarak bilinir. Çünkü Türk harp tarihinde son erine kadar şehit düşen başka bir alay yoktur. Bu yüzden sancağı tutacak kimse kalmamıştır…
Konum: 57. Alay Şehitliği
Erlikten Yüzbaşılığa: Mehmet Çavuş Şehitliği (No.29)
Kırşehir-Çiçekdağı’nın bir köyünden olan Mehmet Çavuş, bölük subaylarının tamamı şehit olunca emir komutayı devralmış ve bölüğün dağılmasını önlemiştir. Çatışma esnasında silahı tutukluk yapıp çalışmaz hale gelince yerden eline taş, sopa ne geçirirse çatışmaya devam etmiş, bu haliyle arkadaşlarına cesaret vermiştir. Başından ve göğsünden yaralanmasına rağmen çarpışmaya devam eden Mehmet Çavuş destek gelene kadar arkadaşlarını tutmayı başarmış ve düşmanın bu tepeden geçişini engelleyerek Conkbayırı istikametini emniyete almıştır.
Konum: Mehmet Çavuş Şehitliği
Arıburnu Yarları (No.30)
Mehmet Çavuş Şehitliği’nden 200 metre denize doğru ilerlediğimizde karşımıza korkunç bir arazi çıkar. İşte burası Gelibolu Gezi planı örneği yazımızın ağıt yaktığı, binlerce gencimizin göz göre şehit düştüğü, hey 15’li türküsüne de konu olan Arıburnu yarlarıdır. Burada L.V. Sanders, Mehmetçiğimizi ileri sürmüş ve iki ateş arasında günlerce aç, susuz ve çaresiz kalmasına sebep olmuştur. Daha sonra kendi yazdığı “Türkiye’de Beş Yıl” adlı kitabında da itiraf edecektir ki, bu katliamın tek sorumlusu bizzat kendisidir.
Konum: Arıburnu Yarları
Conkbayırı ve Siperler (No.31, 32)
Diğer tepelere göre daha yüksek olması sebebiyle düşman tarafından da kilit nokta olarak görünen Conkbayırı’nın düşmemesi için hiç bir sebep yoktu. Çünkü Osmanlı askeri artık bitap düşmüş ve üstelik sayıca üstünlüğü kaybetmişti. Düşman kolaylıkla tepeye kadar geldi, süngüler çekildi. Neredeyse Eceabat’a varacaklardı ki düşman gemilerinden top ateşi başlamıştı. Gemidekiler kendi askerlerini topa tutuyordu. Tam bir keşmekeş ortamında düşman askeri geri çekilmek zorunda kaldı ve Çanakkale’nin anahtarı düşmanın eline geçmedi.
Savaştan sonra yapılan soruşturmada topları ateşleyen belirlenemedi. Osmanlı’dan da gelemezdi çünkü yakın mevzide Osmanlı bataryası yoktu. Peki ne olmuştu? Belki de manevi bir güç Çanakkale’nin anahtarının düşman eline geçmesine izin vermemişti…
Konum: Conkbayırı
Kemalyeri (No.33)
Mustafa Kemal, 10 Mayıs 1915 tarihinde buradaki bir çukurda keşif araştırması yapar. Zamanın 3. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Fahrattin (Altay) Bey, orada ne yaptığını sual eder. Mustafa Kemal de cevap olarak bölgeyi incelediğini ve bulunduğu yerin adını araştırdığını söyler. Bu cevap üzerine Fahrettin Bey de “Mademki bir isim bulamadın, o hâlde buranın adı ‘Kemalyeri’ olsun” der ve buranın ismi verilmiş olur.
Konum: Kemalyeri
Kabatepe Zafer Panaroması (Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi) No.34
Panaromik sinematografinin sıklıkla kullanıldığı ve savaş anılarının canlandırıldığı bu müze, tarihi canlandırmayla yaşamak isteyenlerin uğrak mekanı. Müze binası, şehitlik algısı oluşturmak amacıyla tümüyle toprak altında bırakılmıştır.
Konum: Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi
Kocadere Şehitliği (No.35)
Arıburnu’nda Anzaklarla çatışan Mehmetçiklerimizden yaralı olanların tedavisi için bu bölgede sargıyeri kurulmuş olup daha sonradan burada şehitlerimiz anısına şehitlik yapılmıştır.
Konum: Kocadere Şehitliği
Bigalıköy ve Büyük Anafarta Köyü (No.36, 37)
Nisan 1915’te 19. Tümen’e karagah olan bu Bigalıköy’de savaşın pek çok izine rastlanır. Aynı şekilde Büyük Anafarta Köyü’nde de müze ve şehitlik mevcuttur. Vakti müsait olan okurlarımız bu köyleri ziyaret edebilirler.
Konum: Bigalıköy, Büyük Anafarta Köyü
Gelibolu Gezi Planı Örneği: Netice-i Meram
Evet, bu yazımızda sizlere Gelibolu’da Gezilecek Yerler olarak en kısa ve sade haliyle ama bir bütün olarak önemli yerleri atlamadan aktarmaya çalıştık. Gelibolu Gezi Planı Örneği yazımızda aynı zamanda konum sırasına göre hareket ettik. Böylece bu yazı sayesinde herhangi bir rehber olmadan Çanakkale Şehitlik Turu yapabileceksiniz. Mutlaka rehber eşliğinde de bir tur yapın, ancak sürekli ziyaret etmek için veya Günübirlik Çanakkale Turu ziyaretinize bu Gelibolu Gezi planı örneği yazımızın baş ucu yazınız olacağına eminiz!
Son olarak, Çanakkale Savaşı ve diğer bütün savaşlarda bu güzide memleketimizi koruyup bizlere emanet etmek için canlarını feda eden aziz şehitlerimizin ruhu için bir Fatiha on bir İhlas-ı Şerif okumayı ihmal etmeyelim.
Ek: Arşivden Çanakkale Savaşı Fotoğrafları (Büyük Boyut)
[1] Kaynak: https://catab.ktb.gov.tr/TR-129471/sahindere-sehitligi.html